DSÖ: Türkiye’deki depremlerle mücadelede yerel otoritelerle çalışmayı sürdüreceğiz

DSÖ’de gerçekleşen haftalık basın toplantısında, küresel sağlık sorunları ile merkezli depremlerin Türkiye ve Suriye’ye etkisi ele alındı.

Toplantıda, Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kahramanmaraş merkezli depremler için "zamanımızın en büyük doğal afetlerinden" açıklamasını hatırlatarak "Türkiye’de son depremlerin yıkıcı gücü dikkate alındığında, böylesine yıkıcı bir doğal afetle karşı karşıya kalan herhangi bir ülke için DSÖ’nün desteği ne anlama geliyor?" sorusunu Holden yanıtladı.

DSÖ olarak ilk önceliklerinin depremde ağır yaralananların hayatta kalmasını sağlamak olduğunu belirten Holden ancak tek odak noktalarının bu olmadığını söyledi.

"Türk yetkililerin takdir edilmesi gerekiyor"

Holden, "Türkiye’deki yerel otoriteler, ortaklarımız ve sağlık çalışanlarıyla birlikte çalışacağız" dedi.

Depremlerle mücadelenin zor olmasına rağmen Türkiye’deki otoritelerin bu konuda büyük kabiliyetleri olduğunu işaret eden Holden, bu konuda Türk yetkililerin takdir edilmesi gerektiğini vurguladı.

Holden, hizmetlerin devam etmesi ve gelecekte sağlık sisteminin aksamaması için de Türk otoriteriyle çalışmayı sürdüreceklerini aktardı.

DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus ise burada yaptığı konuşmada, geçen hafta yıkıcı depremlerin etkilediği Suriye’yi ziyaret ettiğini ve burada depremden etkilenenlerin tarif edemez acılar yaşadığını ifade etti.

Bölgede görev yapan DSÖ personelleri ile bir araya geldiğini ve yürütülen çalışmalara ilişkin bilgi aldığını söyleyen Ghebreyesus, DSÖ olarak bölgede ihtiyacı olanlara sağlık desteği vermeye devam ettiklerini bildirdi.

"43 milyon değerinde destek çağrısı başlattık"

Ghebreyesus, "Cumartesi günü, her iki ülkede de (Suriye ve Türkiye) depremle mücadelede yürütülen çalışmalar için 43 milyon dolar değerinde destek çağrısı başlattık. Bu miktar günden güne artıyor, DSÖ’nün bu acil durum için ihtiyacının hafta sonuna kadar ikiye katlanmasını bekliyoruz. Bağışçıları cömert olmaya davet ediyoruz" dedi.

COVID-19 ile ilgili duruma da değinen Ghebreyesus, geçen ay özellikle Çin’den bildirilen COVID-19 kaynaklı ölümlerin ardından hastaneye yatış ve ölümlerde azalma kaydedildiğini dile getirdi.

Ghebreyesus, DSÖ’ye geçen hafta COVID-19 kaynaklı 10 bin vefatın bildirildiğini açıklarken bunun geçen ay yaşanan artıştan önceki rakamlara yakın olduğuna dikkati çekti.

DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus, "Daha önce de söylediğim ve yine söyleyeceğim; önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık için haftada 10 bin ölüm çok fazla" diye konuştu.

DSÖ Acil Durum Komitesinin küresel maymun çiçeği (mpox) salgınının "halk sağlığı acil durumu" olarak kalıp kalmadığını değerlendirmek için geçen hafta bir araya geldiğini anımsatan Ghebreyesus, komitenin kendisine, mpox’un küresel bir acil sağlık durumu olmaya devam ettiği konusunda tavsiyede bulunduğunu ve bu tavsiyeyi kabul ettiğini de belirtti.