Teşhis edilemeyen cenazeler Adli Tıp’ta kimliklendiriliyor
Depremlerde yıkılan binaların enkazından çıkarılan ancak teşhis edilemeyen cenazeler, yakınlarından alınan kan ve doku örnekleri karşılaştırılarak kimliklendiriliyor.
Depremlerde yıkılan binaların enkazından çıkarılan ancak teşhis edilemeyen cenazeler, yakınlarından alınan kan ve doku örnekleri karşılaştırılarak kimliklendiriliyor.
Adalet Bakanlığına bağlı Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı bünyesindeki Biyoloji İhtisas Dairesi ekipleri, merkezli depremlerde yıkılan binaların enkazından çıkarılan ancak teşhis edilemeyen cenazelerin kimliklendirilmesi için yoğun mesai harcıyor.
Depremlerin etkilediği illerdeki enkazlardan çıkarılan ve Diyarbakır’a gönderilen cenazelerin tespit çalışmalarının güvenilir ve hızlı bir şekilde yapılması için Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İstanbul, Ankara, Erzurum, biyoloji ihtisas daireleri ve Adli Tıp Grup Başkanlığı Acil Biyoloji Şubesi’nden uzman personel Diyarbakır’da görevlendirildi. Uzman ekip, sağlanan ekipman desteğiyle kesintisiz mesai yürütüyor.
Yakınları tarafından teşhis edilen ya da parmak izinden belirlenen cenazeler, referans numune alındıktan sonra yakınlarına teslim ediliyor.
Teşhis edilemeyen cenazelerle kayıp yakınlarının DNA profilleri, Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas dairelerinin ortak kullanımında olan Laboratuvar İnformasyon Sistemine (LİS) kaydediliyor.
LİS’te karşılaştırılan DNA profillerinden uyumlu olanların kimliklendirme raporları yazılıyor. Hazırlanan raporlar ilgili savcılık ve Morg İhtisas Dairesine UYAP sistemi üzerinden gönderilerek, rapor doğrultusunda cenazeler yakınlarına teslim ediliyor.
Özelliğini kaybetmemiş kan, ağız içi sürüntü ve doku örnekleriyle yapılan kimliklendirme çalışmasının yaklaşık 5 saatte tamamlandığı, kemik, diş veya doku örnekleri üzerinden yapılan kimliklendirmenin ise 2 güne kadar uzayabildiği belirtiliyor.